
Belki kendinize yurt dışında okumama değer mi diye soruyorsunuzdur. Nedenleri farklı olsa da yanıt hep aynıdır: EVET! Ülkenizdeki üniversiteler dünyadaki en iyi üniversiteler arasında yer alsa bile yurt dışında okumak (birkaç yıllığına ya da sadece birkaç ay olsa bile) paha biçilmez bir kazançtır.
Kişiyi tamamen yeni ve farklı dünyalar, düşünce yapıları, değerler, davranışlar ve algılarla kaşı karşıya bıraktığı için yurtdışında okumak yaşam değiştiren bir deneyim olabilir. Farklı bir kültürün içine karışmak, her bireyin açık fikirli olma kapasitesinin genişlemesine ve bilinmeyenin hem belirsizliğine hem de heyecanına uyum sağlamasına neden olur. Yurtdışında okumak gençlerin yeni arkadaşlar edinmesini sağlar. Bu arkadaşlar yeni dünyalar ve dünya görüşlerinin önünü açar. Bazı arkadaşlıklar daha derin duygusal, sosyal ve spiritüel bir seviyede karşılıklı etkileşimleri açığa çıkarabilir; bazıları ise yabancı bir ülkede ortak yapılan bir seyahatae dayanarak yaşam boyu devam edebilir. Genellikle birbirinden çok farklı kültürler, diller, milliyetler ve ülkeler arasında köprü kurmayı başlatan bu arkadaşlıklardır.
Yurdışında okumaya çoktan kanaat getirmişseniz, sizi Polonya’ya davet ediyoruz. Polonya, Avrupa’nın tam göbeğinde yer alan bir ülkedir. Çalkantılı ve zorlu tarihi boyunca Polonya esas oyuncu olarak Avrupa tarihinde büyük bir etki bırakmıştır. Örneğin, Lech Walesa önderliğinde Dayanışma hareketinin çabalarıyla demir perdenin yıkılmasında rol alması diğer Avrupa ülkelerinde bir dizi kökten değişimle, komünizmin bertraraf edilmesi, demokrasi ve piyasa ekonomisine girilmesi ile sonuçlanmıştır. 2004 yılında AB’ye girmesinden beri hızla değişen Polonya modern birleşik Avrupa’da giderek önemli bir rol oynamaktadır. (6)
Polonyada Eğitim
Polonya’nın akademik eğitim geleneği Muhteşem Kral Casimir’in bugün Jagiellonian Üniversitesi olarak bilinen Cracow Akademisi’ni kurduğu 1364 yılına dek uzanır. Dünyanın en eski akademilerinden biri olan Cracow Akademisi Bologna ve Padua’daki akademilere örnek olmuştur ve Prag’daki okuldan sonra Orta Avrupa’daki ikinci üniversitedir. Yaklaşık iki asır sonra 1579’da Kral Stefan Batory Vilnius’da varolan Cizvit Koleji’ni Vilnius Akademisi’ne çevirmiştir. 1661’de Polonya Kralı John Casimir Cizvit Koleji’ni Lvov Akademisi’ne dönüştürmüştür. Böylece, 17. Yüzyılın sonuna kadar Polonya ve Litvanya Krallıkları, hem ulusal hem de uluslararası seviyede öğrencilere akademik eğitim imkanı sunan üç üniversiteye sahip olmuştur.
Bugün, Polonya yüksek öğrenim sistemi süratle gelişmektedir. Polonya, yüksek öğrenime kaydolan kişi sayısı açısından Avrupa dördüncüsüdür (Britanya, Almanya ve Fransa’nın ardından). 450’den fazla üniversite seviyesinde okuldaki toplam öğrenci nüfusu neredeyse 2 milyondur. Her yıl ortalama yarım milyon genç üniversite ve kolejlerde eğitimlerine başlamaktadır. Polonya’da üniversite seviyesindeki okullar Avrupa Yüksek Öğrenim Bölgesi’nin ayrılmaz bir parçası olarak 200’den fazla nitelikli çalışma alanı sunmaktadır. Bununla birlikte, okulların çoğunda eğitim yabancı dillerde de verilmektedir.
Polonya, Bologna sürecinde aktif bir rol oynamaktadır. Lisans/Yüksek Lisans/Doktora modeline göre şekillenen üç aşamalı eğitim sayesinde Polonyalı öğrenciler ve Polonya’da okuyan yabancılar tamamen serbest kalırlar ve hiçbir sıkıntı yaşamadan Avrupa Birliği’nde yer alan başka bir ülkede eğitimlerine devam edebilirler. Sadece 20 yıldan uzun süredir devam eden Erasmus Programı içinde yaklaşık 30.000 yabancı öğrenci Polonya’ya gelirken, neredeyse 100.000 öğrenci eğitimlerine başka bir Avrupa Birliği ülkesinde devam etmek üzere Polonya’dan ayrılmıştır. Yüksek Avrupa standartlarıyla buluşan en cazip ve çeşitli eğitim Polonya’ya gelen yabancı öğrencileri beklemektedir. Tıp, biyoteknoloji ya da mühendisliğin yanısıra sanat ve işletme eğitimi de alabilirler. Mezun olduklarında alacakları diploma yalnızca Avrupa’da değil dünyanın pek çok ülkesinde tanınacaktır
Kaynak: http://www.highereducationinpoland.org.pl/img/highereducationinpoland/
Mfile/66/file.pdf